bugün
yenile
    1. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bugün afrin'de tuzaklı bombaları temizlerken can veren 3 şehidimiz var. i̇simlerini yazacağım, belki unutacaksınız ama ruhlarına birer el-fatiha okumanızı rica ediyorum. sözleşmeli er muhittin çalışkan - antalya piyade sözleşmeli er gökhan güllü - tokat piyade sözleşmeli er hasan kadir demiral - hatay
      6ruhları şad mekanları cennet olsun - kıpçak bey 22.03.2018 21:14:53 |#3624418
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      her duyduğumda düşünürüm annesi babası var mı acaba ? kaç kardeş ? evlimi çocuğu var mı nişanlısı sevgilisi ? ne hayalleri var di ne planları arabamı almak istiyordu yoksa anasına babasına ev mi yada sevdiğine bir dal çiçek hangi takımlı en sevdiği yemek ne? en son ne duydu ne konuştu kimi düşündü ? her sehit haberi icimizi sızlatır insanız tabi bir süre sonra biz untuyoruz.ateş düştüğü yeri yakıyor sadece ailesi ömür boyu bu gurur ve acıyı aynı anda yaşiyor öyle ya başına gelmeyen bilmez de anlamaz da . allah tüm şehit ailelerine sabır versin .
    3. 14
      +
      -entiri.verilen_downvote
      az önce önümüzden siren sesleri ile bir sehit cenazesi geçti. yüreğim yandı. bunu lafin gelisi değil madden hissettim diğer türlü bu kadar güçlü olacağını sanmıyorum. bizim ki anltmaya basladi gece 2 de sehit olsan sabaha yetiştiriyorlar.ondan bu acele. yolları kapatmislar. niye şehit cenazesi var. bırakın yollari her seyi kapatsinlar. evlerine ates düştü. i̇yi değilim.belki bu kadar yakından görmek üzdü,yıprattı bana en kötü olabilecekleri hatırlattı. ne diyim. nasıl kiyilir o yağız delikanlilara...? içim yanıyor. allah ailesine sabirve selamet versin. intikamlari en kisa zamnda alinsin...
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      üzgünüm üzgünüz. iki gündür televizyon başında bir yandan da telefondan olanları takip ediyoruz. şehit haberleri geliyor. izliyoruz ve kahroluyoruz. nefes filmi geldi aklıma. 45 sn sonra unutulursunuz diyordu komutan. bu kez 45 saniyeden çok uzun sürdü be. 33 şehidin cenaze törenlerini izlerken yutkunamadım bile. o anneleri babaları sevdiklerini gördükçe kalbim sıkıştı. ben 75 yaşındaki dedemi aniden kaybettiğimde yaşadığım acıyı hâlâ kalbimde hissediyorken o gencecik evlatları analar nasıl toprağa göndersin. allahım sen onlara sabır ver dayanma gücü ver nolur
    5. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      link bu ülkeye dair uzun uzun bakıp asla unutmamamız gereken an/bakış sayısı haddinden fazla. ve ne yazık ki frensiz bir hızla artmaya devam ediyor. şu meselenin idrak oranı en az %90'ları geçmeli bu topraklarda. bu ülke için canını vermişler, verenler ve verecekler oldukça, ne bu ülkeyi sömürmeye, ne de onun sömürülmesine sessiz kalmaya hakkımız yok. içeriden ya da dışarıdan.. hiçbirinin kuklası olmamamız lazım. "bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!" . dünya tarihinin en arsız dilsiz şeytanlarıyız. hitler'in peşinden gidenler de bizler gibiydi. ancak onlar en azından olup bitenden haberdar değildi. ruslar berlin'e girene kadar alman halkı savaşı almanya'nın kazanmaya çok yaklaştığına inanıyordu. zira halk nezdinde; o dönemin tek kitlesel haber kaynağı basındı. ve o da hitler'in elindeydi. fakat şimdi öyle değil. sahip olduğumuz sosyal medya rabia naz olayından gündemdeki vahim olaylara kadar birçok şeyi öğrenmemize vesile oluyor. verimli ya da yarı verimli. her şeyden olmasa bile bir şeylerden muhakkak haberdarız. peki tüm bu etkilere verdiğimiz tepki tam olarak ne? o çok eleştirdiğimiz "kınamak" tepkisinden ne farkı var eylemsizliğimizin? rte bu yüzden bize müstahaktır. bizdendir. böyle topluma, böyle liderdir. alıp başımıza çalalım...
      1eksi mi? özür dilerim bu toplumun kokuşmuşluğunu rte'yi günah keçisi yaparak ört bas etmediğim için... ulan ne yüce insanları heba ettiğiniz bu diyarda. madem özünüzde güzel insanlarsınız, neden o zamanlar yontulmadınız? sikeyim sizin dalaverenizi. - louis froziel 01.03.2020 15:07:47 |#3772608
      0müreffeh yaşam standardını paylaşmayı ve yükseltmeyi bilmeyenleri sevmek, o yaşamı istememekten de ötedir. biz o yaşamdan bile isteye nefret ediyor, onun bize verilmemesi için tüm "ellere" her imkanı sağlıyoruz. esenyurt'ta sokağa çıkıp "hükümet uyuma! şehidine sahip çık!" diye slogan atmak zorunda olmak da durumun neticelerinden biridir. ne o, televizyonda göremediniz mi kendinizi? - louis froziel 01.03.2020 17:06:29 |#3772614
    6. 12
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hakkari'de Uzman Çavuş Uğur Bora ve Piyade Er Mehmet Günay şehit olmuş. Allah rahmet eylesin. Söyleyecek çok söz var da can gidince çok konuşmak bi' şey değiştirmiyor. Ruhlarınız şad olsun çavuşum, erim..
    7. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hakkari Çukurcada PKK'lı orospu çocukları tarafından 2 askerimiz şehit edilmiştir. Şehitlerimiz Uzman Çavuş Uğur Bora ve Piyade Er Mehmet Günay'a Allah rahmet eylesin ailesine ve sevenlerine sabır versin.
    8. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yüreğim acıdı...
    9. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ülkenin her bir karış toprağını yabancılara satıp havaalanlarında “250 bin TL’ye herkese vatandaşlık” sunan bir ülkede gerçek bir isyanın fitilini ateşlemesi gereken haberdir! ama nerede, ölen yine fakirin çocuğu, olansa, onların ailelerine olacaktır. olmuştur. ve oluyor. ya vatanın tek bir karış toprağını yabancılara satmayacaksınız ya da “vatan kutsaldır” deyip fakirin fukaranın çocuğunun ölümüne sebep olmayacaksınız orospu çocukları!
    10. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bugün yine iki şehit haberi aldık. Anadolunun gariban çocukları yine canından, kendinden, sevdiklerinden, ailesinden geçti, gitti...
    11. 17
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Siz hiç şehit haberi vermeye gittiniz mi ailesine? Ben gittim.. Sabah daha mesaiye başlamadan bir mesaj düşer önünüze.. Yukarı köyden/mahalleden Ahmet Oğlu Mehmet şehit düşmüştür. Gereği yapılsın, ailesi bilgilendirilsin.. Yarabbim dersin, dağa çıksam günlerce aç susuz kalsam da şu haberi vermesem ama çare yok, giyersin tören üniformanı, birkaç Mehmetçikle birlikte, hastaneden gelen ambulansı da alırsın arkaya, düşersin yola.. Vatandaş da öğrenmiştir artık, önde bir askeri araç arkada bir ambulans geliyorsa bu bir eve ateş düştü demektir.. Yaklaştığın her kasaba veya köyün buz kesildiğini hissedersin.. İçinden geçtiğin her yer sessizleşir.. Köye varırsın.. Askerde evladı olan her haneden inceden bir sızının yükseldiğini, aman bizim eve doğru gelmesin diye neredeyse dua edildiğini duyarsın.. Bütün köy donmuştur adeta, çocuklar koşmaz, kuzular melemez, kuşlar bile uçmaz. Herkes büyülenmiş gibi izler seni, hangi eve gidilecek diye ızdırap dolu bir merak sarar ortalığı.. Şehidin evine doğru yaklaşmaya başladığında, bahçedeki ihtiyarın büyülenmiş gibi sana baktığını, bacaklarının titremeye başladığını, elindeki bastonla zar zor ayakta durmaya çalıştığını görürsün.. Ayakların geri geri gider.. Bahçede ki çocuklar eve doğru koşar. Pencerelerde bir hareket başlar ve kapının önüne telaşla bir anne çıkar, bir sana, bir arkanda yere bakan mehmetçiklere, bir de ambulansa bakar, atar kendini yere.. Oğlu daha toprak altına girmeden o ana düşer toprağın üstüne.. Öyle bir vurur ki yere zelzele oluyor sanırsın.. Konu komşu yığılır, bir feryat bin figana karışır, dersin ki işte kıyamet bu.. Kimi ana önce sana doğru koşar, ellerine sarılır, son bir umutla yüzüne bakar “yaralı, yaralı değil mi komutan” der, başını öne eğersin, hiçbir şey diyemezsin, dizlerinin bağı çözülür, çökersin anayla birlikte yere, o ağlar sen ağlarsın, gözyaşları birbirine karışır, hemşire elinin titremesinden, gözünün yaşını silmekten sakinleştiriciyi yapamaz bile.. Kimisi gördüğü rüyanın gerçek olduğunu, yerinden çıkan yüreğinin toprağa girdiğini anlar, hiç birşey diyemez yığılır kalır.. Babalar.. O babalar, fidan gibi evlatlarını feda eden o babalar.. Sicim gibi gözyaşları dökülürken gözünden, acıya garkolmuş bir gururla, “vatan sağolsun, vatan sağolsun şehit babasıyım ben” diyerek sessiz çığlıklar atar.. Kimi içine akıtır gözyaşlarını, kimi donar kalır, kimi günlerce konuşamaz.. Kimi dua eder kimi beddua.. Kimi kendi saçlarını, kimi saçlarımızı yolar, ne şapka kalır başınızda ne rütbe omuzlarınızda, söker atar.. Asıl büyük kıyamet bir-iki sonra kopar.. Gerçekle yüzleşme günüdür. Bu sefer cenazeyle birlikte varırsın köye.. Tören mören hak getire.. Köylü alır şehidini omuzlarına, yer yerinde oynar, ne protokol kalır ne düzen.. Tekbir sesleri feryada karışır.. Kimi evladımı en son haliyle hatırlamak istiyorum der, görmek istemez cenazesini.. Kimi de illede göreceğim der, gösteremezsin ki; ya yüzü yoktur ya da bacağı.. Zar zor törene geçilir. Bir Üstteğmen elinde daha önce de okuduğu, sadece isim hanesi değiştirilmiş standart metni okur, “kanı yerde kalmayacak” der bitirir konuşmayı, tabuta sarılmış analar, babalar, bacılar, gardaşlar bunu duymaz bunu, duysa da inanmaz.. Zevat, öğle yemeği ile bir önceki randevu arasına sıkıştırdığı şehit cenaze törenine katılarak görevini yapmış olmanın huzuru içinde, vicdanı rahatlamış bir şekilde köyden ayrılır.. Orada bir mezar, bir bayrak, bir ana kalır.. Sonrasında da onlarca şehit haberi vermeye gittim.. Gittiğim evler arasında Türk evi de vardı kürt evi de.. Laz da var dı çerkes de.. Alevi de vardı sünni de.. Hepsi evlatlarını bu vatan, bu millet, bu devlet uğruna, namus ve şerefini korumak için göndermişti askere.. Türkü kürdü alevisi sunnisi hatta yahudisi hırıstiyanı oradaysa, peki kim bu düşman arkadaş? Anladık ki,; düşman; ne bir etnik grup, ne bir siyasi düşünce, ne bir din, ne de sadece bir devlet.. Düşman; bu coğrafyayı kendi emelleri uğruna yeniden şekillendirmek isteyen, kanser gibi bütün siyasi ve sosyal oluşumların içine sızmış, inanılmaz bir medya ve maddi güç kullanarak, kendine hizmet eden kalemşör ve silahşörleriyle de bizi biz yapan bütün değerlerle birlikte, ülkenin birliğine, dirliğine, güvenliğine saldıran kötü bir irade.. Bu mücadele Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık yokluk meselesidir.. Çözüm ise çok basit.. Bütün aşırı uçlarımızı bir kenara bırakarak, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında ve üstünde kalarak politika üretmek ve uygulamaktır. Ben bir kişiyim ne yapabilirim ki diyenler, unutmasın ki tarihin akışını hep o BİR KİŞİ’ler değiştirmiştir. Ne demişti bir yazar; ÇARESİZSENİZ, ÇARE SİZSİNİZ.. Hilmi ALICI J. Yarbay 20 Ağustos 2015 (Dağlıca da verilen şehitler üzerine kaleme alındı. Kahramanmaraş-Pazarcık anılarımdan) "